Norveç’in sekiz ila on birinci yüzyıllar arasında, savaşçı bir ulus olarak tanınan Vikinglerin yerleşim yeri olduğu biliniyor. 1030’da Danimarka Kralı Knud‘un kurduğu Kuzey Denizi İmparatorluğunun bir parçası haline gelen Norveç, 1363’te ise Danimarka ile tek bayrak altında birleşti. 1397’de İsveç, Norveç, Danimarka ve sömürgeleri (Faroe Adaları, İzlanda, Grönland ve Finlandiya) Kalmar Birliği adı altında birleşti ve Büyük İskandinav İmparatorluğu kuruldu.
1521’de Kalmar Birliği’nden ayrılan İsveç’in ardından, Danimarka ve Norveç 1821’e dek Danimarka-Norveç adı altında birlikte hareket etmeye devam etti. On dokuzuncu yüzyılda ise Napolyon Savaşları’yla temelinden sarsılan Norveç, Fransa’nın savaşı kaybetmesiyle, Danimarka’nın 1814’te imzaladığı Kiel Antlaşması uyarınca savaşı kazanan tarafın üyesi olan İsveç’e, Norveç’i bırakmak zorunda kaldı.
Norveç, İsveç yönetiminden memnun kalmayarak 1905’te bağımsızlığını
kazandı. 1940’te ise Nazi Almanya’sı tarafından işgal edilen ülke,
1949’da NATO’ya üye oldu. 1960’larda keşfedilen petrol ve doğal gazla
büyük bir refah kazanan ülke halkı Avrupa Birliği’ne üyeliği reddetti.
Günümüzde ise Norveç, Birleşmiş Milletler raporlarına göre yaşam
standartları bakımından dünyanın en ileri ülkelerinden biri.
Oslo, Norveç’in başkenti ve en kalabalık yerleşim birimi. Üçte biri fiyortlardan, üçte ikisi ise orman, park ve yeşil alanlardan oluşan Oslo, gün batımı ile doğumu arasındaki sürenin birkaç saat olduğu bir kent. Modern, dinamik ve merak uyandırıcı bir kent olan Oslo, elli kadar müzesi, tarihi yapıları, sanat galerileri, heykel parkları ve konser alanlarıyla bir yandan da Norveç’in kültürel başkenti.
Bin yıllık tarihi, Oslo Körfezi manzarası, Bygdøy Yarımadası’nda Viking gemilerini görebileceğiniz deniz müzeleri, Nobel Barış Merkezi, 200’den fazla heykelin sergilendiği Vigeland Heykel Parkı, manzarası ve çağdaş mimarisiyle Opera House, Kraliyet Sarayı, Oslo Katedrali ve Karl Johans Kapısı Caddesi Oslo’da keşfetmekten keyif aldığımız adresler. Munch Müzesi, The Scream ve Grünerlokka’nın yanı sıra İskandinavya denince gözünüzün önüne gelen çatıları karla kaplanmış renkli evlerin bölgesi olan Damstredet’i de mutlaka görün.
Fiyortlara giderken yoldan görüntüler
Dünyanın refah seviyesi en gelişmiş ve yüksek ekonomik standarda sahip ülkesi olan Norveç, Kuzey Avrupa’da, İskandinav Yarımadası’nın en batısında yer alıyor. Yeşil ve mavinin her tonuna birlikte rastlanan muhteşem doğasıyla insanoğlunun yeryüzünde görebileceği en güzel yerlerden ülkenin binlerce fiyordla çizilen kıyılarında olağanüstü güzellikte coğrafi oluşumların sıralanıyor. Ülkenin dört bir yanında gezginlerin keşfedeceği el değmemiş rotalar, nehir, göl, orman ve tepeler bulunuyor.
Flam, Oslo’dan el değmemiş nehirler, şelaleler ve ormanların süslediği bir rotada ilerleyen 370 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Norveç’in en derin fiyortlarından Sognefjord kıyısında küçük bir balıkçı köyü olan Flam, fiyortların eşsiz manzarasına karşı kurulu. Flam’a Norveç’in efsanevi Flam Treni ile ulaşmanız da mümkün. Dünyanın en dik rampasına çıkan tren yolculuğu ile, yaklaşık 225 metre yükseklikten dökülen Kjosfossen Şelalesi ve muazzam manzaralar eşliğinde rüya gibi bir yol izleyerek Flam’a ulaşıyorsunuz. Flam’a gelmeden uğranması gereken bir kasaba olan Ulvik ile fiyortların başladığı kasaba olan Odda’ya da uğrayabilirsiniz. Oldukça soğuk olan ancak harika kar manzaralarını görebileceğiniz Haukelifjell; iki koldan coşkuyla akan Latefoss Şelalesi; 10 kilometre kadar yaya tırmanarak ulaşılabilen bir nokta olan Trolltunga Flam’ın mutlaka görülmesi gereken yerlerinden. Diğer yandan dünyanın en uzun üçüncü tüneli de Flam-Gudvangen arasında bulunuyor.
Fiyort sonunda geldiğimiz küçük viking kasabası
Frogner Park 450.000 metrekarelik çok geniş bir alanı kaplıyor. Bu parkın bir kısmı Vigeland Park olarak anılıyor. Bu kısım Gustav Vigeland’ın kendi yaptığı 212 tane heykelle dolu ve dünyanın en büyük heykel parkı olma özelliğini taşıyor.
Bazen böyle kamera arkası gibi görüntüler çıkabiliyor. Doğallık başka... :))
