STOKHOLM GEZİ NOTLARIM
Vikinglerin torunlarının ülkesi
İsveç ile İsveç'in başkenti Stockholm deyiz. Daha inipte yapılan panaromik gezi
bile benim şehre hayran olmama yetti. Bu yazımda, "yazın gecesi, kışın
gündüzü olmayan ülke" İsveç'e ve özellikle Stockholm'a dair anılarımı,
izlenimleri ve tavsiyelerimi aktarmaya çalışacağım.
Türk Hava Yolları'nın İstanbul'dan
Stockholm'e doğrudan uçarak vardık. Yolculuk yaklaşık 3.5 saat sürmekte. Baltık
Denizi'ni aşarak İsveç sınırlarına ulaşıyoruz. İlk andan itibaren yemyeşil bir
kara, irili ufaklı yüzlerce ada ve masmavi Baltık Denizi bizi karşılıyor.
Stockholm'un havaalanı şehir
merkezinin biraz dışarısında. Uzaklık yaklaşık 40 km. Havaalanından inip
pasaport kontrolünden de geçtikten sonra bagajlarımızı alıp rehberimiz Levent
bey ile otobüsümüze doğru yol aldık. Eğer siz tur ile gelmeyecekseniz turist danışma merkezine doğru gidin 5.
terminaldeki bu merkezde ulaşım biletleri ve Stockholm Card alınabiliyor.
Ayrıca şehri tanıtıcı broşürler, haritalar vs. de mevcut burada. Şehirle ilgili
istediğiniz her türlü bilgiyi de görevlilerden alabilirsiniz. Önce bir otobüs
ve bir de tren ile şehir merkezine ulaşıp oradan da bir metro ve otobüs ile doğrudan
otelinize ulaşmanız mümkün. Şehir merkezine Arlanda Express adlı hızlı trenle
ya da çeşitli ekspres otobüs ve taksilerle kolayca gidebilmek de mümkün, fakat
bunlar biraz pahalıya mal oluyormuş.
Genel
Bilgiler: İklim, Ekonomi, İsveç İnsanı vd.
İsveç; Finlandiya, Danimarka ve
Norveç ile birlikte tarihsel anlamda ve günümüzde bu ülkelerin kapladığı alanı
genel olarak ifade eden İskandinavya bölgesinin hemen hemen ortasında,
kuzeyden güneye uzanan bir ülke. Dünya üzerindeki konumu dolayısıyla yaz aylarında
güneşin gökyüzünde kalma süresi oldukça yüksek. Kış aylarında ise tam tersi. Bu
bakımdan, özellikle ülkenin kuzey taraflarında "beyaz geceleri" yaşamak
mümkün. Ağustos başlarında dahi
Türkiye'de 20:00 civarlarında gün batımı yaşanırken, İsveç'in güneydoğusunda
yer alan başkent Stockholm'da hava halen aydınlıktı ve güneşin tam olarak
batması 22.00 arasını buluyordu. Yılın büyük bir bölümünde yağışlı ve soğuk bir
iklime sahip olan İsveç'te, hemen her yer ormanlarla ve geniş yeşil arazilerle,
irili ufaklı yüzlerce ada ve adacıklarla kaplı. Uçakla İsveç sınırlarına
girildiği anda dahi dikkat çekici bir yeşil tabaka ve takım adalar
ziyaretçilerini karşılıyor. İsveçlilerin yeşili ve doğayı koruma noktasında da
oldukça bilinçli olduğunu söyleyebilirim. Öyle ki, şehirlerde gökdelen görmek
ya da yeşil alanların katledildiğine şahit olmak imkansız. Ayrıca, İsveç'in
havasının oksijen dolu ve tertemiz olduğunu belirtmeliyim.
Türkiye'de kavurucu sıcakların hakim
olduğu sırada, İsveç'te bir mont giymeden dolaşmak imkansızdı. Ayrıca orada
geçirdiğim bir gün içinde 4 mevsim yaşanabiliyordu. Ağırlıklı olarak hava
kapalı ve yağmurlu oluyordu. Hava tahminleri de genelde tutarsızdı. Bardaktan
boşalırcasına yağan yağmurun ardından bulutların çekilip güneşin kendini
gösterdiğine ve şehrin adeta yıkanıp parladığına sık sık şahit oldum. Hava
sıcaklığı Ağustos ayında dahi 20-23 dereceyi geçmiyor burada. Kışın ise,
özellikle kuzeyde -30 derecelerden ve gelmeyen gündüzlerden bahsediliyor.
Burada, Avrupa Birliğinde olunmasına
rağmen Euro yerine, milli para birimi olan İsveç kronu (SEK) kullanılıyor. 1
SEK ise, bu yazıyı yazdığım anda yaklaşık 0.3 TL idi. Buna rağmen İsveç, yaşam
kalitesine bağlı olarak oldukça pahalı bir ülke. Tabii bu pahalılık, bize göre.
Örnek vermek gerekirse, tek kullanımlık bir şehir içi otobüs ya da metro
bileti, Türk lirası ile yaklaşık 11 TL'ye denk düşüyor. Havaalanından şehir
merkezine otobüs ya da trenle ulaşım ise yaklaşık 30 TL. Yeme içme de son
derece pahalı. Ortalama bir lokantada yine ortalama bir balık menüsü yaklaşık
40-50 TL civarında. Bunlar, İsveç'teki yaşamın bize göre ne kadar pahalı olduğu
hakkında bir fikir verecektir
İsveç'in toplam nüfusu yaklaşık 9.5
milyon ve bunun neredeyse yarısı başkent Stockholm'da. Başkent nüfusunun
yaklaşık üçte biri ise göçmenlerden oluşmakta. Nüfus artış hızının çok düşük
olması nedeniyle İsveç hükümeti çocuk teşvikinde bulunuyor ve bundan dolayı
şehrin hemen her noktasında soğuğa ve diğer etkenlere aldırış etmeden bebek
arabasıyla dolaşan çiftleri görmek mümkün. İsveç yerlilerinin tamamına yakını
sarışın ya da beyaz tenli. Özellikle çocukları oldukça sevimli. Bebekleri de
oyuncak bebek misali. Şehrin hemen her yerinde spor yapan, hatta kanoya binen insanlar
görülüyor. Bu yüzdendir ki, kilolu bir İsveçli görmek çok zor. Hemen hepsi
formunda ve "temiz yüzlü" tabir edilenlerden.Yazımın girişinde de
belirttiğim üzere, İsveç dünyanın refah seviyesi en yüksek olan ülkeleri
arasında, fakat buna rağmen intihar oranlarının da en yüksek seviyede olduğu
ülkelerden birisi. Bunda kapalı ve soğuk havaların da etkisi olsa gerek. Buna
rağmen, Stockholm'u ziyaretimiz sırasında, İsveç insanının mutlu olduğunu
gözlemledik. Burada, kimse kimsenin özeliyle ilgilenmiyor. İnsanlar kendi
halindeler. Soğuk görünümlerine rağmen, konuşmaya başlandığında yardımsever,
samimi ve güleryüzlü olduklarının farkına varıyorsunuz. Metrolarda ya da
otobüslerde, karşı karşıya olan koltuklara oturulduğunda, insanlar göz
temasından kaçınıyor, fakat maalesef göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı
bölgelere (yine maalesef bu bölgelerde Türk vatandaşları da yaşamakta) girince
iş değişiyor. Rahatsız edici bakışlar ve tavırlar, rahat hareketler, yüksek
sesle bağırırcasına konuşmalar vs. başlayıveriyor.
İsveçlilerin dili İngilizce,
Almanca, Norveççe, Danca gibi dillerin oluşturduğu Germen dilleri ailesine ait,
ayrı bir dil, yani İsveççe. Bu dilin sesletimi biraz Almancayı, biraz
Fransızcayı hatırlatıyor. İsveç alfabesi de Latin tabanlı ve hemen hemen
fonetik, yani yazıldığı gibi okunuyor. Bu durumun istisnaları az. Örneğin,
bizde İsveç deyince akla ilk gelenlerden biri olan IKEA, /ikia/ olarak telaffuz
ediliyor. Bunun
dışında, İsveçlilerin neredeyse tamamı çok iyi derecede İngilizce biliyor.
Orada bulunduğumuz süre içerisinde, adres tarifi ya da başka herhangi bir
konuda her kimle konuştuysak tamamı akıcı bir şekilde İngilizceye sahipti.
Tabelalarda ya da broşürlerde vs. İsveççenin yanında İngilizce de kullanılıyor.
Bu bakımdan, eğer yeterli düzeyde İngilizceniz varsa, anlaşma konusunda burada
herhangi bir sorun yaşamayacağınıza emin olabilirsiniz.
Stockholm'da ulaşım son derece
kolay. Metro, tramvay, otobüs ve tren sadece tek bir firma (SL=Storstockholms
Lokaltrafik) tarafından idare ediliyor ve tek bir kart ile (SL Access Card) tüm
toplu ulaşım araçlarını kullanmak mümkün. 24 saatlik, 72 saatlik ya da 7 günlük
sınırsız ulaşım biletleri satın alınabiliyor. 24 saatlik bir biletin ücreti 115
SEK, yani yaklaşık 36 TL. Tabii buna bir de 20 SEK'lik kart ücreti ekleniyor. Ulaşım biletleri dışında, müzelere ya da
başka etkinliklere ücretsiz giriş sağlayan Stockholm Card ile de toplu taşıma
araçları kullanılabilir.
Stockholm toplu ulaşım araçlarında
her şey düşünülmüş. Otobüslerde her koltuk için birer iniş düğmesi, bebek
arabası ya da tekerlekli sandalye kısımları (ve bunlar için ayrı ayrı iniş
düğmeleri), GPS destekli durak bilgisi göstergeleri, sesli anonslar ve geniş
koltuklar mevcut. Üstelik son derece sakin ve ferah. T-bana (Tunnel Bana)
olarak tanımlanan metrolar, Commuter Rail adı verilen trenler ve tramvaylar da
oldukça modern, temiz ve kullanımı kolay. Belki bizim bulunduğumuz
konumdan dolayıdır, fakat hiçbir zaman otobüslerin tıka basa dolu olduğunu,
hatta ayakta yolculuk edenleri dahi görmedim. Bunun aksine, özellikle merkezi
noktalardaki tramvay ve metrolarda günün belirli saatlerinde belli bir
kalabalık oluyor. Metro hatlarında yaklaşık 100 metro istasyonu mevcut ve
çeşitli bağlantılarla şehrin hemen her noktasına ulaşım sağlanıyor. Metro
istasyonları birer sanat müzesi gibi. Hemen hemen her istasyon farklı şekilde
tasarlanmış ve her birinde çeşitli süslemeler yapılmış durumda. Çoğu metro ve
de otobüs istasyonunda hareket saatleri ile bir sonraki aracın gelmesine ne
kadar süre kaldığı görülebiliyor. Ayrıca panolarda haritalar, biletlerle ilgili
genel bilgiler ve diğer önemli unsurlar gösterilmekte.
Stockholm'u tanımanın belki de en
iyi yolu, yürümek ya da bisiklet kiralamak. Şehrin hemen her noktasında uygun
fiyata bisiklet kiralayabilmek mümkün. Yaklaşık 1-2 saat içerisinde bisiklet
üzerinde şehrin önemli noktaları görülebilir. Ayrıca, değişik noktalara
yerleştirilmiş bisiklet parklarına bisikletlerinizi bırakabilir ve yürüyerek
yolunuza devam edebilirsiniz. Ayrılmış bisiklet yolları da düşünüldüğünde,
kısıtlı bir zaman dilimi içerisinde şehri daha iyi görebilmek için en iyi çözüm
yolu bu olsa gerek. Eğer vakit sıkıntısı yoksa, elbette yürümek daha keyifli
olacaktır.
Şehir, adaların üzerine kurulmuş
diyebilirim. Bir ortaçağ şehri olan ve Stockholm'un kalbi sayılabilecek Gamla
Stan başta olmak üzere şehrin en önemli yedi bölgesi beş farklı ada üzerinde
adeta yüzüyor. Bu adalar arasında, köprüler üzerinden yürüyerek, bisikletle ya
da araçlarla seyahat edilebiliyor. Her birinin manzarası ayrı ve etkileyici.
İsveç'in uçaktan görünümü
Şehrin en turistik, en Sultanahmet’e çalan eski şehir bölgesi Gamla Stan
ve Gamla Stan’ın parçası sayılabilecek küçük Riddarholmen, şehre ilk
kez geliyor ve turistik noktaları kaçırmak istemiyorsanız ziyaret
etmeniz gereken ilk nokta olarak varsayılabilir.
Bu kilise şehrin mimari açıdan en ikonik ve en eski ögelerinden biri. Eski deyip geçmemek lazım, çünkü 1200’lü yıllarda inşa edilmiş.
Vasa Museum
Geldik Stockholm’un en baba müzelerinden birine. 1628 yılında, ilk seferinde batan ve yüzlerce kişinin ölmesiyle bir faciaya yol açan Vasa adlı bu gemi, 1961 yılında battığı noktadan çıkarılıyor ve oldukça detaylı, uzun bir çalışma sürecinin ardından bu şekilde sergilenmeye başlanıyor. Geminin %95’i orijinal parçalardan oluşuyor ve günümüzde İskandinavya’nın en çok ziyaret edilen müzesi olma özelliğini taşıyor.
Müzenin içi 7 farklı kattan oluşuyor ve 69 metre boyundaki bu gemiyi birçok farklı açıdan görebiliyorsunuz. Ayrıca geminin içine giremeseniz de, içinin nasıl olduğuna dair birçok detay ve görseli inceleme olanağınız var. Özetle, gidin.
Stockholm'den görüntüler
İsveç alışveriş merkezlerinden görüntüler
İkea'da çalışan bir Türk bayan
İsveç evlerinden görüntüler
1 yorum:
teşekkürler
Yorum Gönder