Napoli de bir gece kaldıktan sonra sabah kahvaltısı yapıp Roma’ya
doğru hareketimiz başladı. Roma'yı sizlere 3 basamakta anlatacağım. Birinci
basamağımız Roma’daki ilk günümüz.
İlk gün Roma şaheserlerini hem gündüz hem de gece gezmemiz başlı
başına yetmiştir
Roma şehrine gittiğinizde sanki
bir açık hava müzesine geldiğinizi hissediyorsunuz. Roma’da tarihin tam
olarak içerisinde yer alıyorsunuz.
Meydanda
bir de eski Venedik Elçiliği binası var.Zamanında Musollini İkinci Dünya
Savaşı'na girildiğini bu binadaki balkondan duyurmuş. Dünya'nın ilk balkon
konuşmasının yapıldığı yer bu binaymış.
Roma Forumu ve Palatino Tepesi
Palatino
tepesi başta belirttiğim 7 tepe üzerine kurulmuş olan Roma’nın
tepelerinden biri. Kolezyum’a yakınlığı nedeni ile tepeden bir kısmını
görebilmenize olanak sağlıyor.
Roma forumu
ise bilinen en geniş açık hava müzelerinden biri. Forum eski Romalıların
yaşadığı bölge ve tapınaklar anıtlar ve binalar hala eski hali ile yüksek
ölçüde korunmuş.
İspanyol
Merdivenleri
İspanyol merdivenleri aslında Roma’daki diğer yapıların yanında
çok sönük kalıyor ama yine de görmeye değer. Merdivenlerin alt tarafında özenle
dizilmiş çiçekler bulunuyor. Ayrıca tepesine çıktığınızda güzel bir manzara da
sizi karşılıyor.Alt tarafa gündüz , merdivenlerin üstüne gece uğrayabilirsiniz.
Ancak alt tarafında bulunan ve lüks İtalyan markalarının bulunduğu ve bir ucu Piazza
Venezia diğer ucunda Piazza Del Popolo olan Via Del
Corso caddesi bölgeye ayrı bir cazibe katıyor. Bu caddeyi İstiklal
caddesine benzetebiliriz. Mutlaka görün.
Aslında ismi üç yolun birleşmesiyle oluşmuş
(Trevi) İtalya’nın ve dünyanın en meşhur çeşmesi.Türkçe’ye aşk çeşmesi diye
çevrilmiş . Çeşmenin ortasında Neptün’ün , solunda Ceres’in sağında ise
Salus’un heykeli bulunuyor.
Burada çıkan efsane ilginç bir hacme de
dönüşmüş. Efsaneye göre bir bozuk para atmanın bir gün Roma’ya dönüleceğine,
iki tane bozuk para atmanın Romalı güzel bir kıza aşık olunacağına, üç tane
bozuk para atmanın ise Roma’da birisi ile evleneceğine işaret ettiğine
inanılıyor. Bozuk paraları gitmeden hazırlayın
Ben bir bozuk para attım. :)
Bakalım bir daha ki gelişim ne zaman olur?
Tiber Nehri üstünden yürüyüp geçerken karşımıza başka bir Roma şaheseri olan Roma Adalet Saray'ı çıkmakta.
Roma’nın mis gibi tarih kokan sokaklarından geçerek 45
dakika sürecek bir yürüyüş sonrası Vatikan sınırları içinde oluyoruz. Derken ünlü San Pietro Meydanı'na gelmiş oluyoruz.
Ama
gördüğümüz manzara dehşet çünkü erken bir saat olmasına rağmen devasa bir
kuyruk var. Bu kuyruk biter mi derken bir de bakıyoruz kilisenin içinde
buluyoruz kendimizi.
SAN PİETRO MEYDANI
İşte Vatikan ve
ünlü meydanı. Meydanın tam ortasında yaklaşık 4000 yaşında İskenderiye'den
getirilen dikilitaş ile heybetini yansıtmakta. Aziz Petrus Meydanı bir diğer
ismi. Meydanda her geçen dakika içinde çoğalan bir insan kalabalığı ve kuyruğu
görüyoruz. Tüm bu kuyruğun tek amacı var, San Pietro Manastırı'na
girmek. Kuyruk tertipli, medeni ve kibar. Kuyrukta beklerken meydanın bol
bol resmini çekebilirsiniz. Papa her çarşamba bu meydanda vaaz verir ve
binlerce insanı kutsarmış. Meydanda görülensütunların sayısı
284. Sütunların tepesindeki yarım ay şeklindeki kemerler üzerinde de 96
azize ait heykeller bulunmakta.
SAN PİETRO MANASTIRI
San Pietro Manastırı
kapısındayız şimdi. Manastır girişi ücretsiz. onların inançlarına göre
burada hacı olunuyormuş.Artık manastırın giriş kapısından içeriye
adımızı attık. Hayatınızda görebileceğiniz en muhteşem, ihtişamlı ve
atmosferi ile büyüleyici bir mekan.
İçinde papa mezarları, Michelangelo'nun muhteşem eseri olan Pieta Heykeli ve 350 basamaklı kubbe bölümü bulunmakta. ( kubbe bölümüne asansör veya yürüyerek çıkabiliyorsun ücrete tabidir) eğer çıkarsanız müthiş bir Vatikan manzarası göreceksiniz.
Bu günümüzün
son gezi yeri kolezyum oldu. Ayrıca otele dönüp yerleştikten sonra akşam yemeği ve Roma gecesini görmek için yeniden buralara geldik.
Kolezyum (Colosseum)
Kolezyum yani Flavianus Amfitiyatro
adıyla da bilinen İmparatorlar
tarafından Gladyatör dövüşleri için yapılmış mükemmel bir yapı. Yapıyı gördüğüm
zaman Gladyatör filmi gözlerimde canlandı. '' Maksimus, Maksimus ''sesleri
yükseliyordu J
ROMA II
Sabah erkenden
kalkarak tur ekibimizle gene düştük yollara. İstikamet doğayla baş başa
olunacak bir yermiş. Doğa manyağı ben nasıl sevindiğimi anlatamam. İki gündür
sıcak ve taş binalar arasında dolaşmıştık bugün doğa gezisi yapacak olmamız
oldukça iştahımı kabarttı.
Veeee
Aman Allah’ım çisil çisil yağmur yağıyor, geldiğimiz yer ve
manzara harika. O kadar güzel , sessiz ve dingin bir ortam ki çocuklarıma ''Beni burada
unutup gidebilirsiniz.'' dedim. J
Nemi-Roma ile İntepe-Çanakkale Arasında Kurulan DOSTLUK KÖPRÜSÜ
Köklerini
Troia’ya dayandıran ve atalarının Troialı Aeneas’ın soyundan geldiğine inanan
Romalılar’la, Troia’nın bugünkü sahipleri arasında kurulan dostluk
köprülerinden biri 2003 yılında İntepe (Çanakkale) belediye başkanı Kasım Akın
ile Nemi (Roma) belediye başkanı Av. Alessandro Biaggi arasında imzalanan
“kardeş kent” protokolü ile resmiyet kazanmış. Ardından, her yıl düzenli olarak
karşılıklı ziyaretler gerçekleştirmişler ve bu dostluğun iki bölge halkı
arasında daha da geliştirilmesi amaçlanmış.
Medusa Çeşmesi
Neresi mi burası Papa’nın yazlığının olduğu ( papa bey nerde
yaşayacağını iyi biliyormuş ;) ) Castel Gandolfo ve Nemi bölgesi ve buranın meşhur krater
gölü Albano Gölü.
Kaan Bey kapıda asker yoksa papayı görürüz dedi. Göremedik çünkü özel korumaları olan İsviçreli özel giysili muhafızları kapıda
nöbetteydi.
Nemi’de dağ çileği turtası da ayrı bir güzellikti.
Yediğim turtalar içinde en beğendiğim diyebilirim. Buraya yolunuz düşerse hiç
çekinmeden turta yemenizi tavsiye ederim. Harika ötesi bir lezzetti.Ayrıca alışveriş dükkanlarında da dağ çileği likörü ikrâm ediyorlar.
Dönüş hazırlıkları başladı ama benim ruhumda
aklımda burada kaldı. Otele geldiğimde gezdiğim yerler hala gözümün önünden
gitmiyordu.
ROMA III
Roma’nın üçüncü
kısmı meşhur Pisa bölgesi ve Pisa Kulesi.
Buraya geldiğimizde Afrika
kökenli satıcılar gördük en güzeli de bayrağımızın ve Atatürk resminin satış
yerlerinde asılı olmasıydı. Bu satıcılar gelecek kafile turların haberini alıp
o ülkenin sembollerini asıyorlarmış. Bazıları Türkçe ‘’hoşgeldiniz’ bile
dediler.
Pisa
Kulesi,
İtalya`nın kuzeyindeki Pisa şehrinde ``Piazza dei
Miracoli``de (İtalyanca ``Mucizeler Meydanı``) yer alan ve 1063-1090 yıllarında yapılan
şehir katedralinin çan kulesi, ana yapıdan ayrı olarak 1173`te yapılmıştır. Ünlü Pisa Kulesi, bu çan
kulesidir.
Roma'yı yakmadık ama geldik ve gördük. İyi ki gelmişiz, iyi ki görmüşüz.