Powered By Blogger

27 Haziran 2016 Pazartesi

İTALYA - ROMA

 

Napoli de bir gece kaldıktan sonra sabah kahvaltısı yapıp Roma’ya doğru hareketimiz başladı. Roma'yı sizlere 3 basamakta anlatacağım. Birinci basamağımız Roma’daki ilk günümüz.

İlk gün Roma şaheserlerini hem gündüz hem de gece gezmemiz başlı başına yetmiştir

Roma’yı gezerken İstanbul’da geziyormuşum gibi hissettim. Aslına bakarsanız İstanbul geçmişi bakımından Roma‘dan daha fazla kültürü barındırmış bir şehir. Ancak bizim tarihi koruyamama ve gereken özeni göstermeme huyumuz ne yazık ki kimi Avrupalılarca Roma‘nın dünyanın kültür başkenti olduğu düşüncesine itiyor.

Roma şehrine gittiğinizde sanki bir açık hava müzesine geldiğinizi hissediyorsunuz. Roma’da tarihin tam olarak içerisinde yer alıyorsunuz.

Venedik Elçiliği Binası



Meydanda bir de eski Venedik Elçiliği binası var.Zamanında Musollini İkinci Dünya Savaşı'na girildiğini bu binadaki balkondan duyurmuş. Dünya'nın ilk balkon konuşmasının yapıldığı yer bu binaymış. 





Roma Forumu ve Palatino Tepesi
Palatino tepesi başta belirttiğim 7 tepe üzerine kurulmuş olan Roma’nın tepelerinden biri. Kolezyum’a yakınlığı nedeni ile tepeden bir kısmını görebilmenize olanak sağlıyor.
Roma forumu ise bilinen en geniş açık hava müzelerinden biri. Forum eski Romalıların yaşadığı bölge ve tapınaklar anıtlar ve binalar hala eski hali ile yüksek ölçüde korunmuş.
  













İspanyol Merdivenleri
İspanyol merdivenleri aslında Roma’daki diğer yapıların yanında çok sönük kalıyor ama yine de görmeye değer. Merdivenlerin alt tarafında özenle dizilmiş çiçekler bulunuyor. Ayrıca tepesine çıktığınızda güzel bir manzara da sizi karşılıyor.Alt tarafa gündüz , merdivenlerin üstüne gece uğrayabilirsiniz. Ancak alt tarafında bulunan ve lüks İtalyan markalarının bulunduğu ve bir ucu Piazza Venezia diğer ucunda Piazza Del Popolo olan Via Del Corso caddesi bölgeye ayrı bir cazibe katıyor. Bu caddeyi İstiklal caddesine benzetebiliriz. Mutlaka görün.











Aşıklar Çeşmesi ( Fontana di Trevi )


Aslında ismi üç yolun birleşmesiyle oluşmuş (Trevi) İtalya’nın ve dünyanın en meşhur çeşmesi.Türkçe’ye aşk çeşmesi diye çevrilmiş . Çeşmenin ortasında Neptün’ün , solunda Ceres’in sağında ise Salus’un heykeli bulunuyor.

Burada çıkan efsane ilginç bir hacme de dönüşmüş. Efsaneye göre bir bozuk para atmanın bir gün Roma’ya dönüleceğine, iki tane bozuk para atmanın Romalı güzel bir kıza aşık olunacağına, üç tane bozuk para atmanın ise Roma’da birisi ile evleneceğine işaret ettiğine inanılıyor. Bozuk paraları gitmeden hazırlayın

Ben  bir bozuk para attım. :)

Bakalım bir daha ki gelişim ne zaman olur?
 

Tiber Nehri




Tiber Nehri üstünden yürüyüp geçerken karşımıza başka bir Roma şaheseri olan Roma Adalet Saray'ı çıkmakta.



Roma’nın mis gibi tarih kokan sokaklarından geçerek 45 dakika sürecek bir yürüyüş sonrası Vatikan sınırları içinde oluyoruz. Derken ünlü San Pietro Meydanı'na gelmiş oluyoruz.


Ama gördüğümüz manzara dehşet çünkü erken bir saat olmasına rağmen devasa bir kuyruk var. Bu kuyruk biter mi derken bir de bakıyoruz kilisenin içinde buluyoruz kendimizi.



SAN PİETRO MEYDANI
İşte Vatikan ve ünlü meydanı. Meydanın tam ortasında yaklaşık 4000 yaşında İskenderiye'den getirilen dikilitaş ile heybetini yansıtmakta. Aziz Petrus Meydanı bir diğer ismi. Meydanda her geçen dakika içinde çoğalan bir insan kalabalığı ve kuyruğu görüyoruz. Tüm bu kuyruğun tek amacı var, San Pietro Manastırı'na girmek. Kuyruk tertipli, medeni ve kibar. Kuyrukta beklerken meydanın bol bol resmini çekebilirsiniz.  Papa her çarşamba bu meydanda vaaz verir ve binlerce insanı kutsarmış. Meydanda görülensütunların sayısı 284. Sütunların tepesindeki yarım ay şeklindeki kemerler üzerinde de 96 azize ait heykeller bulunmakta.
SAN PİETRO MANASTIRI
San Pietro Manastırı kapısındayız şimdi. Manastır girişi ücretsiz. onların inançlarına göre burada hacı olunuyormuş.Artık manastırın giriş kapısından içeriye adımızı attık. Hayatınızda görebileceğiniz en muhteşem, ihtişamlı ve atmosferi ile büyüleyici bir mekan.

İçinde papa mezarları, Michelangelo'nun muhteşem eseri olan Pieta Heykeli ve 350 basamaklı kubbe bölümü bulunmakta. (  kubbe bölümüne asansör veya yürüyerek çıkabiliyorsun ücrete tabidir) eğer çıkarsanız müthiş bir Vatikan manzarası göreceksiniz.

Bu günümüzün son gezi yeri kolezyum oldu. Ayrıca otele dönüp yerleştikten sonra akşam yemeği ve Roma gecesini görmek için yeniden buralara geldik.
Kolezyum (Colosseum)
Kolezyum yani Flavianus Amfitiyatro adıyla da bilinen İmparatorlar tarafından Gladyatör dövüşleri için yapılmış mükemmel bir yapı. Yapıyı gördüğüm zaman Gladyatör filmi gözlerimde canlandı. '' Maksimus, Maksimus ''sesleri yükseliyordu J






ROMA II

Sabah erkenden kalkarak tur ekibimizle gene düştük yollara. İstikamet doğayla baş başa olunacak bir yermiş. Doğa manyağı ben nasıl sevindiğimi anlatamam. İki gündür sıcak ve taş binalar arasında dolaşmıştık bugün doğa gezisi yapacak olmamız oldukça iştahımı kabarttı.

Veeee

Aman Allah’ım çisil çisil yağmur yağıyor, geldiğimiz yer ve manzara harika. O kadar güzel , sessiz ve dingin bir ortam ki çocuklarıma ''Beni burada unutup gidebilirsiniz.'' dedim. J









 Yemyeşil, dupduru krater gölü çevresindeki köyler “huzur” sözcüğünün somutlaşmış hâli gibiydi… İş ve şehir yorgunu beyinleri , sürmenaj olmuş kişileri tedavi eden bir yaşam merkezi yeri gibiydi.


Nemi-Roma ile İntepe-Çanakkale Arasında Kurulan DOSTLUK KÖPRÜSÜ





Köklerini Troia’ya dayandıran ve atalarının Troialı Aeneas’ın soyundan geldiğine inanan Romalılar’la, Troia’nın bugünkü sahipleri arasında kurulan dostluk köprülerinden biri 2003 yılında İntepe (Çanakkale) belediye başkanı Kasım Akın ile Nemi (Roma) belediye başkanı Av. Alessandro Biaggi arasında imzalanan “kardeş kent” protokolü ile resmiyet kazanmış. Ardından, her yıl düzenli olarak karşılıklı ziyaretler gerçekleştirmişler ve bu dostluğun iki bölge halkı arasında daha da geliştirilmesi amaçlanmış.





Medusa Çeşmesi



Neresi mi burası Papa’nın yazlığının olduğu ( papa bey nerde yaşayacağını iyi biliyormuş ;) ) Castel Gandolfo ve Nemi bölgesi ve buranın meşhur krater gölü Albano Gölü.

Kaan Bey kapıda asker yoksa papayı görürüz dedi. Göremedik çünkü özel korumaları olan İsviçreli özel giysili muhafızları kapıda nöbetteydi.

Nemi’de dağ çileği turtası da ayrı bir güzellikti. Yediğim turtalar içinde en beğendiğim diyebilirim. Buraya yolunuz düşerse hiç çekinmeden turta yemenizi tavsiye ederim. Harika ötesi bir lezzetti.Ayrıca alışveriş dükkanlarında da dağ çileği likörü ikrâm ediyorlar.




Dünyanın ilk postahanesi. Evet evet dünyanın ilk postahanesi Castel Gandolfo köyünde.Köy meydanında bir duvarda bir postahane. Bir kart , bir zarf ve bir pul aldık.Yanımızda kalem yoktu ama satıcı kadından bir kalem rica ettik ve hızlıca yazıp attık zarfımızı. Bu çok güzel bir duygu.On beş gün sonra kart geldi ve çok mutlu olduk.Artık Castel Gandolfo’dan çok büyük bir hatıramız var.




Dönüş hazırlıkları başladı ama benim ruhumda aklımda burada kaldı. Otele geldiğimde gezdiğim yerler hala gözümün önünden gitmiyordu.



ROMA III

Roma’nın üçüncü kısmı meşhur Pisa bölgesi ve Pisa Kulesi.

Buraya geldiğimizde Afrika kökenli satıcılar gördük en güzeli de bayrağımızın ve Atatürk resminin satış yerlerinde asılı olmasıydı. Bu satıcılar gelecek kafile turların haberini alıp o ülkenin sembollerini asıyorlarmış. Bazıları Türkçe ‘’hoşgeldiniz’ bile dediler.


 
Pisa Kulesi,

İtalya`nın kuzeyindeki Pisa şehrinde ``Piazza dei Miracoli``de (İtalyanca ``Mucizeler Meydanı``) yer alan ve 1063-1090 yıllarında yapılan şehir katedralinin çan kulesi, ana yapıdan ayrı olarak 11731173 yılı olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmelerTümünü oku (yeni pencerede açılır)`te yapılmıştır. Ünlü Pisa Kulesi, bu çan kulesidir.



  Kule, Pisa`nın gücünün ve zenginliğinin bir sembolü olarak Cenovaİtalya'da bir şehir. İtalya'nın Ligurya bölgesinin merkezidir. Nüfusu 670.201 dir. İtalya'nın en önemli ticaret ...Tümünü oku (yeni pencerede açılır) ve Venedik’e  rakip olarak yapılmıştır.






Roma'yı yakmadık ama geldik ve gördük. İyi ki gelmişiz, iyi ki görmüşüz.