HANİ AYRILIRKEN AKLIN KALIR YA İŞTE ÖYLE BİR YERSİN ÇANAKKALE'M
Çanakkale- Gelibolu yarım adasındaki şehitlikleri gezme işini ilk 1990 yılında buraya tayin olunca yapmıştım. Yıllar sonra oğlum ve kızıma bu mekanları göstermek için gelmiştik. Çocuklarımın o geziden sonra kendilerine gelmeleri bayağı zaman almıştı. Oldukça etkilenmişlerdi. İşte o günden sonra öğrencilerimin de böyle yerleri görmelerini hep istemiş ve elimden geldiğince de uygulamıştım.
Tarihimizin en kanlı savaşlarından biri olan Gelibolu - Çanakkale savaşları anısına yapılan şehitlikleri yıllar sonra yeniden ziyaret edebilme imkanı buldum.. Veli ve öğrencilerimle düştük yolara. Buruk bir mutluluk yaşıyorum. Hem üç yıl görevli olarak çalıştığım bu yeri özlemiş olduğumu fark ederek hem de şehitlikleri gezerken o tarihi anları yeniden yaşayarak. Bol bol fotoğrafta çektim tabi ki. Birazını burada sizlerle paylaşayım istedim. Eğer görmeyen arkadaşlarım varsa gidip görmelerini şiddetle tavsiye ederim. Özelliklede çocuklarımızın ve gençlerimizin mutlaka görmeleri gereken yerlerden birisi.
Gezimizin ilk durağı eğer Bursa yönünden geliyorsanız Lapseki oluyor. Araçtan inip saat 7:30 gibi sahilde bir yürüyüş yapıp denizin kokusunu içimize çektik
Lapseki'den sonra Çanakkale'ye doğru yol almaya başladık.
Çanakkale limanında kısa bir bekleyişten sonra feribotla Eceabat'a doğru yol almaya başladık. Bu arada martıların hareketlerini ve Çanakkale boğazının görüntülerini almadan olmazdı.
Yukardaki martı öğrencim Arda Ünyay'ın çektiği bir kare.
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bir tümsek, Anadolu'nda,
İstiklâl uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmed'in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.
Düşün ki, haşr olan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
N. H. ONAN
Eceabat'ta aşağıdaki resimde görüldüğü gibi Gelibolu yarım adasının bir maketi yapılmıştır.
Gezi grupları Çanakkale Milli Parkını gezmeye genellikle Eceabat yönünden başlarlar. Eceabat tan Mecidiye Tabyaları’na giderken az ilerde deniz kıyısında görkemli surları ile Kilit bahir Kalesi ile karşılaşırsınız.1462 de Fatih Sultan Mehmet tarafından yapılan ve denizden gelecek olan herhangi bir düşman taarruzuna engel olmak maksadı ile yapılan bu kale Çanakkale savaşında da ordumuz tarafından kullanılmıştır.Savaş alanının biraz dışında kalması sebebi ile Seddülbahir Kalesi kadar yıpranmamıştır.
Kilit bahir Kalesinin devamında Namazgah tabyalarını görürüz. Denizden bakıldığında normal gibi görülen tepeler, karadan bakıldığında muhteşem bir kamuflaj ile gizlenmiş barınak ve cephanelikler haline geliverir. Artık savaş alanlarına çok az kalmıştır. Birkaç km. sonra Mecidiye Tabyasına geliriz. Yani 18 Mart deniz harekatında Seyit Onbaşı’nın vazife yaptığı yer. Ocean zırhlısını batıran mermiyi gönderdiği yer.
Aracımız şehitlik abidesine doğru yol almaya başladı. Şehitlik abidesine geldiğimizde yoğun bir kalabalık görüyoruz. Bu kalabalık içerisinde gezmemiz devam ediyor.
Rehberimizin anlatımına göre Şehitler Abidesi'nin yapımına 1952 yılında karar verilmiş ve temeli 17 Nisan 1954
tarihinde atılan anıt 21 Ağustos 1960 günü açılmıştır. Anıt için 1944 yılında yapılan yarışmayı mimar Feridun Kip, Doğan Erginbaş, İsmail Utkular ve mühendis Ertuğrul Barla'nın projelendirdiği eser kazanmış
Ne zaman mezarlıklar görsem hele birde böyle mekanlar bana Mevlana'nın bir sözünü hatırlatır hep sizlerle de paylaşayım istedim.
Masalı ne vakte dek dinleyeceksin.
Bir kabrin başına git de
dur ve düşün.
Ey bilgisiz kişi!
Ömrün atlasını gurur terzisi ay makasıyla parça parça edip duruyor.
Sen hala “Yıldızım beni hep güldürseydi” deyip duruyorsun.
Harp Eserleri Müzesi- Çanakkale Şehitler Abidesinin hemen altında yine Çanakkale savaş hatıralarının sergilendiği bir müze mevcuttur.Müzede , savaşta yabancı askerlerin üzerinden çıkan Kur’an-ı Kerim ,Şehit Mektupları vb.bazı özel parçalar mevcuttur.
Sabah erken saatlerde Eceabat’tan başladığımız gezimizde Gelibolu yarımadasının Çanakkale Boğazına bakan kısmından yola çıkarak önce güneye doğru indik,Kilit bahir Kalesi,Seyyid Onbaşı Anıtı ve tabyaların yanından yarımadanın ortalarına geçerek Alçı tepe Köyüne vardık.Oradan yarımadanın burnunda bulunan Yahya Çavuş Anıtının bulunduğu Ertuğrul Koyu ile Morto Koyu ve Abide Şehitliğini ziyaret ettik.Morto Koyunda öğle yemeği arası verdikten sonra şimdi de Gelibolu Yarımadasının Ege Denizi boyunca uzanan kıyı hizasında kuzeye doğru yol alacağız.Morto Koyu kavisinden geri dönüyoruz.Yol biraz sonra Yahya Çavuş anıtı ve Alçı tepe Köyü yönünde ikiye ayrılıyor.Biz Alçı tepe Köyünün bulunduğu sağ tarafa sapıyoruz.Köyün içinden geçtikten sonra sabah Eceabat yönünden köye girdiğimiz yoldan çıkıyoruz.Yaklaşık 5 dakikalık bir yol sonrası , sol tarafa doğru ikinci bir yol ayrılıyor.Buradan Saroz Körfezine doğru uzanan yola sapıyoruz.
Gelibolu yarımadasının Ege kıyılarına paralel olarak yaptığımız bu yolculuk yaklaşık 20 dakika sürüyor.Yol bir kez daha çatallaşacaktır.Sağ tarafa gittiğimiz takdirde Kaba tepe Tanıtma Merkezi ve İstanbul yoluna ulaşırız.Fakat bizler sol tarafa doğru saparak Anzak Koyu ve Anafartalar’a giden yolu takip edeceğiz.Biraz ilerde yol Anzak Koyu ve Anafartalar-Conkbayırı şeklinde ayrılacaktır.Anzak Koyu yönüne saptığımızda kıyı boyunca 3 km.kadar ilerliyoruz.Bu yol üzerinde yabancı mezarlıkları görürüz. Az sonra yolun sol tarafında buranın Anzak Koyu olduğunu gösteren taş levha ile karşılaşırız.Buradan kıyıya yürüdüğümüzde de Anzak Mezarlığı ile karşılaşırız.Sahilden karşı sırtlara bakarsanız Anzakların ne kadar yanlış bir yere çıkartma yaptıklarını görürsünüz.Bu yerler alabildiğine sarptır.Anzak Mezarlığı içinde 3 mezar vardır ki , diğerlerinden farklı olarak yönü Kıble yönüne dönüktür.Bu mezarlar , buralara kandırılarak getirilen ve bize karşı savaşa sokulan Hintli Müslümanlara ait mezarlardır.
Karşımızdaki devasa dağ sıralarına bakıyoruz. Düşmanın çakılıp kaldığı yerler işte buralar. Hatta burayı aşabilmek için İngiliz Çörçil’in zehirli gaz kullanma planlarını hatırlıyoruz. Temmuz ayları rüzgar alabildiğine denizden karaya doğru esiyor. Tam sırası demişlerdi. Ama zehirli gazlar Gelibolu önlerine getirildiğinde bu kez rüzgar yön değiştirmiş aradan denize doğru esmeye başlamıştı. Kullanamıyorlardı. Bu ve bunun gibi daha nice akıl almaz olay sonrasında Çörçil,hatıralarına şu cümleleri yazacaktır: -“Biz Çanakkale’de Osmanlılar ile değil, Tanrı ile savaştık ve haliyle de yenildik. demiştir.
Karşımızdaki devasa dağ sıralarına bakıyoruz. Düşmanın çakılıp kaldığı yerler işte buralar. Hatta burayı aşabilmek için İngiliz Çörçil’in zehirli gaz kullanma planlarını hatırlıyoruz. Temmuz ayları rüzgar alabildiğine denizden karaya doğru esiyor. Tam sırası demişlerdi. Ama zehirli gazlar Gelibolu önlerine getirildiğinde bu kez rüzgar yön değiştirmiş aradan denize doğru esmeye başlamıştı. Kullanamıyorlardı. Bu ve bunun gibi daha nice akıl almaz olay sonrasında Çörçil,hatıralarına şu cümleleri yazacaktır: -“Biz Çanakkale’de Osmanlılar ile değil, Tanrı ile savaştık ve haliyle de yenildik. demiştir.
Öğrencilerim temsili cephe bölgesinde
57 Alay Şehitliği
Bir gecede kıpkızıl kan olan tepeler. Tam önümüzde 57. Alay Şehitliği var. Atatürk’ün Miralay rütbesi ile onları düşmana sevk ettiği yer.
Yorgun olsak ta iyi ki gelmişiz dediğimiz Gelibolu yarımadasından ayrılmaya başladık. Ve Eceabat'tayız. Karşıya feribotla geçip. Birazda Çanakkale'yi gezip dönüş yolculuğumuza başlayacağız.
Çanakkale limanına gelince temsili Truva atı önünde birer resim çekilip, aynalı çarşıyı gezdik.
ve tabiki Çanakkale'ye gelipte sardalya balığı yemezsek olmaz.
Geldik gördük bize de anlatmak düştü.
Çanakkale , Gelibolu, Kanlı sırt, Arı burnu, Kirte(Alçıtepe), Seddülbahir ve Birinci Dünya Savaşı'na sahne olan Çanakkale harp sahalarını gezmek ve binlerce isimsiz vatan şehidinin yattığı bu mübarek ve mukaddes toprakları ziyaret ederek ruhlarına bir FATİHA okumak her Türk'ün bir vecibesi ve yurt vazifesi olmalıdır. Bununla da kalmamalı o günlerden gerekli dersler çıkarılıp bu vatana , bayrağa daha çok sahip çıkılmalıdır.
ÇANAKKALE ŞEHİTLİKLERİNİN BULUNDUĞU TARİHİ SAVAŞ ALANLARI ECEABAT ŞEHİTLER COĞRAFYASIDIR.
1 yorum:
Güzel bir blog sayfasi olmuş fotograflar canlı bilgiler faydalı
Yorum Gönder