Powered By Blogger

4 Temmuz 2016 Pazartesi

ESKİŞEHİR



Güzeldir yaşanan hayat her demde,
Kalmasın insanın tasada, gamda,
Guruptaki bakır rengi akşamda,
Günün batışına bak Eskişehir.

Bozdağ’ın üstünü örtünce karlar,
Yıldızlı gecede ay gibi parlar,
Kurşunlu’da gizli asırlık sırlar,
Hafiften içini çek Eskişehir.

Gün bitende güneş ufukta söner,
Karanlık sinsice her yana siner,
Semadan yıldızlar üstüne iner,
Kıskanır şavkını gök Eskişehir.

Halil’im bulunca lüle taşını,
İşlerim pipoya insan başını,
Kabristanlar saklar asıl yaşını,
Beş bin yıla iner kök Eskişehir.


 


ATLIHAN EL SANATLARI ÇARŞISI




 ODUNPAZARI BELEDİYESİ VE EVLERİ




 ESKİŞEHİR BALMUMU MÜZESİ









Arayı Arayı Bulsam İzini



Arayu arayu bulsam izini
İzinin tozuna sürsem yüzünü
Hak nasip eylese görsem yüzünü
Ya Muhammed canım arzular seni

Bir mübarek sefer olsa da gitsem
Kabe yollarında kumlara batsam
Hub cemalin bir kez düşde seyretsem
Ya Muhammed canım arzular seni

Zerrece kalmadı kalbimde hile
Sıtkile girmişim ben bu Hak yola
Ebubekir Ali Osman'da bile
Ya Muhammed canım arzular seni

Ali ile Hasan Hüseyin anda
Sevgisi gönülde muhabbet canda
Yarın mahşer günü ulu divanda
Ya Muhammed canım arzular seni

Arafat dağıdır bizim dağımız
Anda kabul olur bizim duamız
Medine'de yatar peygamberimiz
Ya Muhammed canım arzular seni

Yunus metheyledi seni dillerde
Sevilürsün bütün hep gönüllerde
Ağlayı ağlayı gurbet ellerde
Ya Muhammed canım arzular seni
 


ŞELALE PARKI
















Atıp da içine derdi tasayı,
Döndükçe hislenir yel değirmeni.
Unutur zamanla haftayı ayı,
Rüzgarla beslenir yel değirmeni.

Gecenin yorgunu günün galibi,
Sürekli mekanı bir dağın gibi,
İlkbahar gelince bir gelin gibi,
Kendine süslenir yel değirmeni.

Sevdanın yolunda yorulmak bilmez,
Nazlanıp aşkına kırılmak bilmez,
Bir saçı Leyla’ya sarılmak bilmez,
Taşlara yaslanır yel değirmeni.

Kışın ayazında karın buzunda,
Gökten yere yağan asit tozunda,
Çatlamış toprağın susuz yazında,

Gözleri ıslanır yel değirmeni.

Rüzgarın yönüyle karışır işler,
Aniden tersine dönmeye başlar,

Gökte kanat vurup uçmaya başlar.
Kuşlara seslenir yel değirmeni.

Bunca yaşantısı sabırla dolu,
Geçmişten bugüne uzanır yolu,
Kırılır zamanla kanadı kolu,
Ayakta paslanır yel değirmeni.


 








SAZOVA PARKI







Yanan Sular

Elimle musluğunu açtığım sular yandı
Yürüyerek içinden geçtiğim sular yandı
Boyu üç yılı aşan sabır orucu tuttum
İftar vakti olanda içtiğim sular yandı.

Abdurrahim Karakoç














PORSUK ÇAYI

Hiç yorum yok: